İTÜ Müzesi


250. yılını geride bırakmış bir eğitim kurumu olarak; ülkemize büyük başarılar kazandıran ve katma değerine değer katan İstanbul Teknik Üniversitesi’nin adı ve marka değeri dünyanın neresinde olursanız olun, bilimsel öncülüğü temsil etmektedir. İTÜ Müzesi de, aslında bu öncülüğün izlerini bizlere tarihsel bir bakış açısıyla sergilemektedir. Müzemizde ülkemizin modern anlamda mühendislik ve mimarlıkta kat ettiği mesafenin son iki buçuk asırlık dönemini ele almaya çalıştık. İTÜ’nün tarihsel birikimini belli başlı köşe taşlarına, değişim ve dönüşümlerine vurgu yaparak, adeta bir hikâye kurgusu içinde anlattığımız güzel bir müze inşa ettik.

* Eskiden, bilimle uğraşanlar gökcisimlerinin yükseltisini ölçmek için bir cihaz kullanırlardı. Adına “usturlap” denilen bu araçların üretimi de büyük bir hassasiyet gerektirirdi. Bunları üreten ustalar, adeta birer saat ustası gibi ince bir işçilikle çalışırlardı. Bu tarz usturlapların da ayrı bir değeri bulunmaktaydı elbette. İşte böylesine kıymetli usturlaplardan biri, 1216 yılında meşhur Endülüslü ustalardan Muhammed Fettûh el-Hamâirî tarafından üretildi ve yıllar sonra Osmanlı Sarayı’na ulaştı. Bu, ustasının epeyce göz nuru döktüğü, en güzel, en küçük ve en kıymetli usturlabıydı. Nihayetinde, Sultan III. Selim’in Mühendishane’ye, yani İTÜ’ye kurulduğu dönemde hediye ettiği 1216 tarihli 800 yıllık bu usturlap İTÜ Müzesi’nde sergileniyor. 

* Türkiye’de gemi yapılamayacağına inanılan bir dönemde, 1931-1938 yılları arasında Cumhuriyet tarihimizin ilk yerli gemisini Gölcük Tersanesi’nde üretmeyi başarmış bir İTÜ’lüden bahsedeciğim şimdi… 1.250 tonluk Gölcük Yakıt Gemisi’ni ürettikten sonra Taşkızak ve Gölcük Tersanelerini modernleştiren ve Türkiye’de denizcilik denildiğinde ilk akla gelen kişi olan değerli hocamız Ord. Prof. Ata Nutku, yine İTÜ Müzesi’nde çalışmalarıyla yer alıyor. 

* İTÜ’nün bir “yüksek mühendis mektebi”nden “üniversite”ye dönüşümü aslında 1944 yılında olmuştur. Bu dönüşümde, çok kıymetli bir hocamızın büyük katkıları vardır. Bu değerli isim, Adana’nın bir köyünden gelip İTÜ’ye birincilikle girdi. Doktora için devlet bursuyla gönderildiği Zürih’te, fotoelastisite alanında çalıştı ve bu alanda araştırma yapan ilk Türk bilim insanı oldu. Başarılı çalışmaları nedeniyle yurtdışında kalması istendiği halde o, “Bana bu eğitim imkânlarını sağlayan ülkeme borcum var,” diyerek yurda döndü. İTÜ’yü modernize eden ve bugün İTÜ’nün dünya ölçeğinde bir akademi olmasında çok büyük katkıları olan Prof. Dr. Mustafa İnan hocamız, yine İTÜ Müzesi’nde…

* Türkiye’de toplu iğne bile üretilemez denilirken, yine İTÜ’lü bir mühendis büyük bir azim ve çabayla ülkemizde üretilen ilk dizel motor için 1953 yılında kolları sıvar. 27 gibi çok genç yaşlarda doçent olur ve tümüyle yerli hammaddeyle üretimini yaptığı ilk dizel motorun parçaları ve imalatı için de bir fabrika kurulmasında öncülük eder. Buradaki öncü isim, o dönemde İTÜ Motorlar Kürsüsü’nde doçent olarak görev yapan Necmettin Erbakan’dır. İşte, ülkemizin yerli üretim ilk dizel motoru da yine İTÜ Müzesi’nde…

* 1933 yılında, henüz çok genç olan Cumhuriyetimiz onuncu yılını tamamlarken, İTÜ’den ilk kez iki kadın mühendisimiz mezun olacaktır. Ülkemizin ilk kadın mühendisleri olan Sabiha Rıfat Gürayman ve Melek Ertuğ, mezun olur olmaz göreve başlarlar. Melek Hanım Bursa’ya, Sabiha Hanım ise Ankara’ya atanmıştır. Hatta Sabiha Rıfat Gürayman, Anıtkabir'in inşasında 9 yıl boyunca baş kontrol mühendisi olarak çalışır ve Anadolu’da köprü inşa eden ilk kadın mühendis olarak tarihe geçer. İlk kadın mühendislerimizin hikâyesi de yine İTÜ Müzesi’nde…

* İTÜ’nün ülkemizde gerçekleştirdiği ilkler saymakla bitmez… İTÜ Müzesi’nde bütün bunları görme ve deneyimleme şansını yakalayacaksınız. Örneğin, bunlardan sadece bir tanesi İTÜ TV’dir. Türkiye’de ilk televizyon yayıncılığını başlatan İTÜ TV, değerli hocalarımızdan Adnan Ataman yönetiminde sistemini kurmuş, ülkemizdeki yayıncılık deneyimini başlatmış ve ardından yayıncılık faaliyetini TRT’ye devretmiştir. Bundan sonraki süreçte, altyapısını Teknik Üniversite’nin kurduğu TRT yayınları, bildiğiniz gibi onlarca yıl boyunca devam etmiştir.